Hızlı İş Bulmanın Yolları Nelerdir?
Özellikle son 20 yıl içerisinde yaşanan birçok ekonomik kriz ve değişen iş koşulları hem çalışanları hem de iş arayanları olumsuz etkilemiştir. Krizler sonucunda ilk akla gelen çözüm, çalışanlardan bazılarının işine son verme şeklinde olmuştur. Madalyonun bir yüzünde milyonlarca iş arayan insan, diğer yüzünde ise en az o kadar sayıda çalışan fakat mutsuz olan kişiler var. İşsizlik problemi ve işletmelerin mevcut ücret politikalarının çalışanları tatmin etmemesi probleminin sebebi hep “ekonomik krizler” olarak gösterildi. 2001 krizinden sonra Türkiye’deki işsizlik oranı %11 civarındaydı. 2002–2008 yılları arasında yılda ortalama %5 büyüme oranı gerçekleşirken, işsizlik oranı 2008 itibariyle %10 civarına düştü. Bir düşünün; toplamda %35’lik bir büyüme sonucunda işsizlik sadece 1 puan düşebiliyor. O halde; işsizliğin, düşük ücretlerin ve mutsuz çalışanların sebebi sadece ekonomi veya ekonomik krizler değil. Peki, sorun ne? Aslında cevabı basit: Kendimizi gerektiği kadar tanımıyoruz.
Katıldığım eğitimlerde çoğu zaman “iş aramak iş bulma olasılığını düşürüyor” dediğimde katılımcılar pek hoş olmayan ifadeler ile bana bakıyorlar. Haksız da değiller. Herkes iş bulabilmek için müthiş bir yarış içerisinde; sertifika eğitimleri, lisansüstü programları, stajlar, kurslar gibi. Bütün bunların odaklandığı temel amaç daha hızlı iş bulmak. Ancak gerçekten daha hızlı iş bulmak için bu programlar geçerli mi yoksa aslında zaman kaybı mı?
Eğer sizi neyin mutlu ettiğini biliyorsanız bunlar zaman kaybı olmayabilir. Ancak bütün bunları sadece işverenin karşısına geçip : “ben bu kadar dil biliyorum, şuradan mezunum, şu sertifikaları aldım” şeklinde ifade edecekseniz yeni dünyada yerinizi bulmanız çok zor olabilir. Kendini tanıyan ve eksiklerine değil yetkinliklerine odaklanan bir birey : “sizin şirketinizin yaptığı ihracatın %90’ı Fransaya yapılıyormuş, bende lisans öğrenimim sırasında ticari yazışmalar üzerine odaklanmıştım. Hatta yanımda da bir örnek getirdim isterseniz bakabilirsiniz.” Şeklinde görüşmeye başlayacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, setifikaların, diplomaların sıralanması değil, işletmeye sağlayacağınız net faydadan bahsetmektir. Çünkü emin olun dışarda o faydalardan çok daha fazlasını yazabilecek bir sürü iş arayan insan vardır.
Peki neden iş aramak iş bulma olasılığını düşürüyor? Tam da bahsettiğimiz en önemli faktörün geriye doğru gitmesinden: yetkinlik. Bir insan nasıl iş arar? Genelde özgeçmişinizi şirketlere göndererek ve tanıdıklara sorarak iş ararsınız. Peki iş ararken sizi gerçekten mutlu eden ve iyi yaptığınız şeyi daha iyi yapmanızı sağlayan ne yaparsınız? Cevabı maalesef genelde hiç bir şey! Bu şekilde iş arayan arkadaşlar genellikle bütün eksiklerini tamamlamak için alabileceği her dalda sertifika ve kurs programı peşinde koşturur. Halbuki gerçek zaman kaybı budur.Eksiklerinize odaklanmayın onlar hep var. Bunun yerine iyi yaptığınız şeyleri daha iyi yapmaya çalışın.
İsterseniz daha kolay iş bulmak için tavsiyeleri birer madde olarak toparlayalım:
1) İş aramak yerine kendinize şu soruyu sorun: Beni neden işe alsınlar?
2) Kendinizin güçlü yönlerine odaklanın, sizi onlar bir yere getirecek ve eksikler her zaman varolacak.
3) Mümkün olduğunca çok insanla sohbet edin. İş bulmanın yeni yolu insanların aklında kalmaktır. Örneğin kahve yapmayı çok iyi biliyorsanız ve bununla ilgili sürekli bir şeyler öğrenip insanlarla konuşup onlara iyi vakit geçiriyorsanız bu konuda bir iş bulma ya da kurma ihtimaliniz özgeçmiş ile başvurmaktan çok daha hızlı ve kolay olacaktır.
4) Blog açın ve yazın. Sevdiğiniz ilgilendiğiniz bir konu hakkında ücretsiz sitelerden bir tanesinden(blogcu.com gibi) kendinize bir blog açın. Bir anda inanılmaz yazmayı beklemeyin ama kısa da olsa mutlaka yazın ve paylaşın. Gitgide araştırıp okudukça konuştukça çok daha iyi olacaksınız. Daha iyi yazılar çıkacak. İş bulma olasılığınız hem artacak hem de iş verenler sizi neden işe aldıklarını çok daha iyi bilecekler.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!