Sürekli Olarak Bizi Engelleyen Şey Nedir?
Aslında bu sorunun cevabı asırlardır aynı: EGO
Halk arasında “EGO” kelimesi doğru olarak kullanılmıyor. Biz “EGO” kelimesini genellikle “kendini beğenme”, “kendini diğerlerinden üstün görme” şeklinde anlıyoruz. Bu da onu fark etmemizi zorlaştırıyor. Kendimizi aslında çok güvende hissettiğimiz birçok düşüncemiz EGO’muzun silahlarından bir tanesi olabilir.
EGO neden mutsuz ediyor?
Genel olarak hayatımızda birçok şeyden şikâyet ederiz. Bir işi bitirememekten, istediğimiz gibi bir kazanç sağlayamamaktan, istediğimiz gibi birini bulamadığınızdan ya da yeteri kadar ilgi görmediğimizden dolayı genel bir mutsuzluk yaşarız. Size şu an çok gerçekçi gelmeyebilir ancak yaşadığınız DUYGU DURUMUNUN önemli bir kısmının EGO’muzun gerçeği yorumlamasından dolayı olduğunu biliyor muydunuz?
“Ne yani işimle ilgili istediğim kazancı sağlayamadığım zaman bu gerçek dışı mı olmuş oluyor?” gibi sorular soruyor olabilirsiniz. Ancak daha kolay anlatabilmem için önemli bir ayrım yapmama izin verin.
Sürekli beklentilerimizi gerçekleştirmeyerek bizi mutsuz eden, birçok şeye sebep olarak atıfta bulunduğumuz “hayat” aslında “hayat durumudur”. Genelde sorunlarınıza bir kaynak olarak gösterdiğiniz hayat, zihninizin oluşturduğu bir gerçekliktir. Bu gerçeklik o anki DUYGU DURUMUNUZ ile ilgilidir. Kendinizi kötü hissettiğinizde zihniniz “hayat” ı yorumlamaya başlar. Çünkü çevrede bu kadar değişken şeyin olması onun işine gelmez. Kaostan kaçmak istediğinden gördüklerini belirli bir örüntüye(düzene) oturtmak ister. Bunun içinde zihin, kelimeleri kullanır. Bu kelimelere birkaç örnek verebiliriz;
– Ama – fakat – eğer
– Bu bitsin daha sonra yaparım
– Denedim ama olmuyor
– Yaralarımı sarmam gerekiyor(duygusal olarak)
– Ya yapamazsam? Ya olmazsa?
– Bunun doğrusu/yanlışı budur!
– Kimse beni anlamıyor
– Bu iş böyle yapılır
– Böyle sevgi olmaz
Tabi ki burada kullandığım kelimeler ve kelime öbekleri günlük hayat içerisinde kullandığımız bütün zihin kaçış yollarını yansıtmıyor ancak iyi birer örnek olduklarını düşünüyorum. Bu kelimelerin ortak yanı düşündüğünüzde ya da dile getirdiğinizde o an ki durum üzerine hiçbir olumlu katkı sağlamamasıdır. Bunlar aslında o an ki HAYAT DURUMUNUZ için zihninizin yorumlarıdır. Bu kelimelerin başka bir odak noktası da içinde psikolojik zamanı barındırıyor olmasıdır. Kelimeleri dikkatli okursanız hepsinde ya geçmiş ya da gelecek üzerine yorumlamalar vardır. Geçmiş ve gelecek sadece zihinde yer bulur, gerçek olan sadece O AN yapılması ya da yapılmaması gereken şeylerdir. Eğer kendinizi üzüntülü, hayal kırıklığı ya da öfke içinde bulursanız bunu HAYATA değil HAYAT DURUMUNUZA bağdaştırmanız daha sağlıklı olacaktır. Çünkü HAYAT değişemez ama HAYAT DURUMU değişebilir. O an için değiştirebileceğiniz veya yapabileceğiniz herhangi bir şey varsa bunu yaparsınız. Eğer yapabilecek hiçbir şey yoksa(gerçekten yoksa) o zaman hiçbir şey yapmazsınız. Gerçek olan sadece budur. Zihninizin geçmiş ve gelecek yorumları sizi AN’ dan geri de bırakır ve kendinizi daha iyi hissetmenizi engeller. Hepsinden önemlisi sorunlarınız sürekli olarak birikiyormuş gibi hissedersiniz ve bu duygusal yük sizin hareket etmenizi daha çok zorlaştırır.
EGO’nun sizi mutsuz etmemesi için neler yapabilirsiniz?
EGO yok edilmez, bastırılmaz, EGO ile savaşılmaz, karşı konulmaz. EGO demek BEN demektir. Burada sözünü ettiğim şey kendinizi kötü hissetmemeniz gerektiği değildir, kendinizi kötü hissettiğinizde o an ki hislerle bütün gerçekliğinizi yorumlamanızdır. Problem buradan kaynaklanmaktadır. Yoksa insan olarak öfkeli, sinirli, üzüntülü olmanız çok doğaldır.
EGO’yu gözlemleyin. Onu gözlemlemeyi öğrenin. Ne zaman yukarıdaki gibi zihniniz yorumlara başladığında bunun farkına varın. Varınca da bir şey yapmayın o DUYGU DURUMUNUN geçmesine izin verin. Onu sonuna kadar hissedin ve geçmesine izin verin. Geçici olduğunu bilin. Hiçbir duygu kalıcı olmamıştır bundan sonra da kalıcı olmayacaktır. Ancak EGO ‘nuz devreye girdiğinde duygu sonsuza kadar devam edecekmiş gibi gelebilir.
Duygu ile kendinizi tanımlamayın, onun esiri olmayın. Duygularınızı yaşayın ve geçmesine izin verin. O AN yapılması gereken ne varsa sadece ona odaklanın ve yapın.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!