Şehir Ekosistemleri ve Girişimcilik

imageİstanbul’daki trafik sorununun, gelir dağılımı bozukluğunun ve aşırı rantçılığın sen büyük sebeplerinden bir tanesinin “X şehrinden bir şey olmaz ne varsa İstanbul’da” şeklindeki zihin yapısından kaynaklandığını düşünüyorum. İstanbul’un Türkiye’nin ve dünyanın en önemli ticaret ve finans merkezlerinden biri olduğu su götürmez bir gerçektir. Ancak diğer şehirlerin kendi ekosistemlerini oluşturmalarının hem Türkiye’ye hem de İstanbul’a büyük faydaları olacaktır. Peki genelde çevrecilerin kullandığı bu ekosistem kelimesinin girişimcilikte işi ne?

Belirli bir alanda bulunan canlılar ile bunları saran cansız çevrelerinin karşılıklı ilişkileri ile meydana gelen ve süreklilik arz eden ekolojik sistemlere ekosistem denir. Buradaki süreklilik aslında kendi yaptıkları ile kendini besleyen sistem anlamında kullanılmıştır. Her şehirde yeni ve karlı iş alanları ve iş fikirleri desteklenirse o zaman o şehrin bir süre sonra ekosistemi kendi kendini büyütüp destekleyecek duruma gelecektir. Ekstra olarak bir desteğe ihtiyaç duymayacaktır.

Bunu okuldan mezun olan başarılı öğrencilerin, hala okumakta olanlara yardım edip onların başarılarını arttırıp bu sürecin böyle katlanarak devam etmesine benzetebiliriz. Aynen okuldaki mezunlar gibi her şehir kendi güçlü alanında katma değer yarattığında ve etkileşim sağladığında ekosistemini oluşturmuş olacaktır.

Ekosistemi kurmaya odaklanan ve şehirciliği ön plana çıkaran imece usulü bu yaklaşım, şehirleri sevenler ve kalmak isteyenlerle birlikte kaldıraç etkisiyle büyüyecektir.

Buradaki en önemli nokta şehirdeki ekosistem oluşumunda herkesin belediyelerden, siyasilerden ve kamu kurumlarından büyük beklentileri olmasıdır. Bu doğru bir zihin yapısı değildir. Anlamı yaratan ve işleri başlatan kurumlar değildir şehirde kalmak isteyen ve şehri seven insanlardır. Bu insanların yaptıkları kurumların kendilerini harekete geçirir. Bu yüzden Anadolu’daki şehirlerde herşeyi belediye yapsın, siyasiler yapsın zihin yapısını bir kenara bırakıp küçük de olsa organizasyon yapmak, şehrin ileri gelenleri ile konuşmak, bilinçlendirmek ve ufak ya da büyük başarı hikayelerini yaymak çok önemlidir.

Her şehir kendi iyi olduğu alanda aşağıdan yukarı doğru bu hareketi desteklerse Türkiye’de trafikte, gelir dağılımında ve aşırı rantçılık da çözümler kendiliğinden gelecektir.

Uzun lafın kısası: Şehriniz için belediyeden, kamu kurumlarından bir şey beklemek yerine, insanlarla etkileşime geçin, iş yapın, inanın. Bir süre sonra ulaştığınız noktaya sizde şaşırabilirsiniz.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir